Home arrow House Of Wisdom arrow Çeviri cehenneminde bir mevsim: Þiir
  • Decrease font size
  • Default font size
  • Increase font size
Çeviri cehenneminde bir mevsim: Þiir

Turgay Kantürk

Kim ne derse desin, bir dilin en yalýn, süzülmüþ, arý yaratýmlarý, verimleri þiirlerde izlenir. O büyük uçurumun, dil uçurumunun yanýna en çok yaklaþabilenler þairlerdir. Ne ki baþka alanlarda ürün verseler de, (deneme, öykü, roman, oyun, vb.), o uçurumsuzluk alabildiðine duyumsatýr kendini. O görkemli, büyülü duyu (duygu), ya da þiir duygusu diyebileceðimiz yeti, okur-yazarda kaynak dilde yaratýlmýþ (üretilmiþ) baþka ve öncül metinlerle oluþur kuþkusuz. Genellikle de kendinden bir önceki kuþakla yakýn iliþkiler kurar yazar-kiþi. Gün geçtikçe birbiri ardýna sýralanýr soyyapýtlar, kanmaz olur göz ve ruh, engin denizlere açýlmak zorunludur eskiye doðru, bilinmeze doðru.

Yazý/n (þiir yalnýzca bir varoluþ sorunsalý olmaktan çýkýp, labirentlerde bir yolculuða dönüþür. Zaman denilen boþluðun ardýna düþülür, deþilir, soruþturulur, sorgulanýr orda her þey. Yerellikten evrenselliðe, baþka dillere, baþka yaþantýlara düþsel gezintiler dönemidir artýk. Bu da çoðunlukla baþka bir kaynak dilden amaç dile aktarýlmýþ bir yapýtla baþlar. Bu yaban dil, yaban yaþantý kendi diliyle seslenmektedir ona. Tüm dünya yaratýmý önündedir, birbiri ardýna açýlýr kapýlar. Çoðu kez bir ya da birkaç dilde kendi aracý olur bu yeni tanýþýklýklara. Daha çok dili gereksinir zamanla uðraþý. Ama baþka dilleri yutmak için ayýracaðý onca zaman, kendi yapýtýný oluþturma yolunda bir engeldir. Baþka aracýlar kullanmaya baþlar, o yaban dillerden kendi diline aktarým yapabilen baþka yolcular-gezginler; çevirmenler. Birçok þairin þiir evrenine girilir böylece ya da girildiði sanýlýr. Her yeni tanýþýklýkta olduðu gibi, sonralar sorunlarý ve kuþkularý beraberinde getirir.
Bir baþka yaþamýn anlatýsýný oluþturan dille üretilmiþ bir yapýt (yani þiir) bir baþka dile dönüþebilir mi? “Bir tercüme daima bir ihanettir. Tercüme ne kadar mükemmel olursa olsun, bir Diba kumaþýnýn tersinden baþka bir þey olamaz: tersinde de ipliklerin hepsi, tabii vardýr, fakat renkle ve resimleri inceliði kumaþýn tersinde bulmak mümkün deðildir.” (Akakura Kakuzo, Çayname, Çev:A.S. Delilbaþý, Remzi Kitabevi-Ýst. 1944, s.3334) Bu görüþ özellikle þiir baðlamýnda hayli yandaþ bulmuþtur. Bir baþka dilde yapýlaþmýþ, kurgulanmýþ yapýt amaç dilde ne kadar kendi olabilir? Düzyazýya oranla, daha çok biçimsel ve sessel özelliklerle donanmýþ (ritm, ölçü, uyak vs.) bir yapý olan þiirin düzyazýyla çevrilmesi bile öngörülmüþtür.
“Özgün yapýtýn getirdiði sorunlar, sýnýrsýz sayýda tepkiyi önceden belirler; sonra þiir yapýtlarýnýn ölçülü-olmayan sözcüklere aktarýlmasýna sayýsýz örnek de gösterebilir. Yazýn’ýn yalnýzca koþuktan oluþtuðuna inanan Mallarme gibi bir koþuk ustasý bile, Poe’nun þiilerini düzyazýya çevirmeyi yeðlemiþtir.” (Renato Poggioli, Onsuz Edilemez Kuyumcu, Çev: Yurdanur Salman, Yazko-Çeviri/2, 1981, s. 153) Tüm bu tartýþýlýr görüþlere karþýn, þiir yine de çevrilmiþtir baþka dillere. O önlenemez iletiþim duygusu, yeni üleþimlere, üretimlere, esinleme/esinlenmelere analýk eder. Okur-yazar kiþi ardýna düþtüðü kendini baþka dillerde, baþka yaþantýlarda da avlamak ister gibidir. Bir baþka dil karþýsýnda duyumsanan bu yabancýlýk, kendi dilinde ürün verenler için de uzak bir olasýlýk deðildir. kendi dilinde bu yabancýlýðý duyumsayan, dille nerdeyse itiþ-kakýþ olan yazarlar, genellikle bir baþka dile zorlukla aktarýlýrlar. Bu yazarlardýr ki, o dilin geliþmesine, deðiþmesine, yenileþmesine sýnýrsýz katkýlar sunmuþlardýr. “Özgün þiirin bile bir tür çeviri olduðunu, bu dünyadaki görüntüler karmaþasý içinde çoðu kiþinin artýk duyamadýðý o göksel müziði yeniden söze dökme çabasý olduðunu ne çok gizemci, ne çok simgeci savunmuþtur!” (R. Poggioli, A.g.y., s. 163)
Yaratýmýn bu içsel sorunlarý, çok doðal olarak sonsuz çeliþkileri uzun zamandýr içinde barýndýrýyor. Her ne kadar þiirin baþkalaþýmlara, dönüþümlere, yenileþmelere açýk olduðu söylense de çeviri söz konusu olduðunda zorluk hep gündemde. Ne ki bu zorluklar bu sonsuz çabayý engelleyemiyor. Kültürler ve diller arasýndaki alýþ veriþ, bir dünyalý için çok þey demek. Üstelik bu evrensel etkileþim, ulusal ve yerel kii kýsýrlýklarý da zorlayýcý bir kimik olarak, önemli görevler üstleniyor.
Tüm bunlar göz önüne alýndýðýnda, daha çok kiþisel beðenilerden yola çýkýlarak yapýlan, yani bilinçli bir seçimi ve sürekliliði ereklemeyen çevirilerin, þiir çevirilerinin yazýnsal yaþamýmýza katkýlarý yadsýnamaz. Bugün bir çoðumuzun anýmsamadýðý ya da bilmediði þiirler Türkçe’nin koyaklarýna konuk olmuþlardýr. Genç kuþaðýn Vasfi Mahir Kocatürk çevirisinden Baudelaire okuduðunu sanmýyorum. (Buluþ Yay. 1957) ilk basýmý 1961’de Samsun’da yapýlan Erdoðan Alkan’ýn Verlaine çevirisini çok kiþi görmedi. Özdemir Ýnce’nin bir kalemle silip attýðý Ö.Ý’den önceki Rimbaud çevirileri çok kiþiyi etkiledi. (Alkor, Berk ve Alkan’a selam!) Büyük Amerikan þairi Wallace Steawens’tan Talat Sait Halman’ýn çevirdiði kitap (Yeditepe Yay.) þairlerin bile dikkatini çekmedi. Sait Maden’in Saint-John Perse çevirisi (Þiirler, Tan Yay. 1981) bir baþucu yapýtý olmasýna karþýn, hâlâ tükenmedi. E.E. Cummings’in “Hiþt”i (Çev: Tuðrul Asi Balkar, Duvar Yay.) sessiz sedasýz gelip geçti. Hoþ iyi bir çeviri deðildi. Ne ki kimse de buna deðinmedi! Borges’in “Týlsýmlar”ý (Çev: Gülbin Dalaman, Armoni Yay. 1988) dört yýl sonra ikinci baskýya ulaþtý. Paul Celan “Nerdeyse Yaþayacaktýn”la (Çev: Oruç Aruoba, BFS Yay. 1989) az ve öz bir okurla buluþtu. Allen Ginsberg’in “Kuþbeyin!” adlý toplamý (Çev: C. Hakan Arslan, Þehir Yay. 1991) kaç yýlda tükenecek, ýssýzlýðý ne kadar sürecek merak ediyorum. Mallarme “Zarla Þans Dönmeyecek”le modern þiirin baþ yapýtlarýndan biri olan bu kitabýyla selamlanmadý. (Çev: E. Alkan, Deyiþ Yay. 1985)
Engin denizlere yelken açan bu tür çabalarý, neden ve niçin ayrýmsamadýðýmýzý, geleneksel tembelliðimizle ve þiir sevmezliðimizle, yeterince açýklayabileceðimizi sanmýyorum. Halka yað çeken bu aydýn tavrýný býrakalým; yýðýnlarýn þiir sevmediði bir gerçek! Yýðýnlarýn beðenisi günümüz þiirinin çok çok gerisinde.
Bir çoðu dünyanýn egemen dilleriyle yazan bu þairlerin yeterince okunmadýðýndan, yapýtlarýnýn tümünün çevrilmediðinden ve uzak dillerle yazan kimi þairlerin bilinmediðinden dem vuruyorsak, biz Türkçe yazan þairler neden çevrilmediðimizi biliyor olsak gerek!..

(Turgay Kantürk’ün Þiirden Yayýnlarý arasýnda çýkan Yanlýþ At adlý kitabýndan alýnmýþtýr)

 
< Prev   Next >
Advertisement